BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


BAKAN AVCI "HOCA AHMET YESEVÎ'DEN FUAT KÖPRÜLÜ'YE TÜRK DÜŞÜNCESİ TARİHİ SEMPOZYUMU"NA KATILDI

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: "Bu ülkenin taşını, toprağını, arkeolojisini, topoğrafyasını, jeolojisini, havasını, suyunu, insanını, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, bilimini, tarihini, edebiyatını bilmek mecburiyetindeyiz"

Bakan Nabi Avcı: "Çünkü bizim başka vatanımız yok. Netameli bir coğrafyadayız ama bugüne kadar bu konuda hamdolsun başarılı olduk, bundan sonrada olacağız. İnşallah burası bizim ebedi vatanımız"


Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Bu ülkenin taşını, toprağını, arkeolojisini, topoğrafyasını, jeolojisini, havasını, suyunu, insanını, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, bilimini, tarihini, edebiyatını bilmek mecburiyetindeyiz." dedi.

Bakan Avcı, İstanbul Aydın Üniversitesi Aydın Düşünce Platformu ile Kültür Konseyi'nin düzenlediği "Hoca Ahmet Yesevî’den Fuat Köprülü’ye Türk Düşüncesi Tarihi" başlıklı sempozyumda yaptığı konuşmada, UNESCO'nun 2016 yılını vefat yıl dönümü dolayısıyla Hoca Ahmet Yesevî ve Fuat Köprülü yılı olarak belirlediğini anımsatarak, bu vesileyle, vefatlarının sene-i devriyelerinde düşünce ve maneviyat tarihinin iki güzide şahsiyetini rahmet ve minnetle yad ettiğini dile getirdi.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından sunulan ve daha sonra komisyonda kabul edilen önerileriyle Hoca Ahmet Yesevî ve Fuat Köprülü'nün birçok ülkede farklı etkinlik ve programlarla anıldığını aktaran Bakan Avcı, 2017 yılında da bu iki şahsiyetin anılmaya devam ettiğini kaydetti.

Bakan Avcı, konuşmasında şunları kaydetti:

"Hoca Ahmet Yesevî Hazretleri Türk maneviyat tarihinin ve dolayısıyla düşünce tarihinin de en önemli isimlerinden biridir. Tarihi şahsiyeti kadar menkıbevi şahsiyeti ve fikirleriyle milletimizin manevi hayatında çok derin izler bırakmıştır. Bizim tasavvuf kültürümüzde bildiğiniz gibi 'evtad-ı erbaa' diye bir tabirimiz var, yani dört direk. Bu Anadolu’yu bize vatan kılan dört direk Hacı Bektaş Veli Hazretleri, Mevlânâ Celâlettin Rûmî Hazretleri, Hacı Bayram Veli Hazretleri ve Şeyh Şaban Veli Hazretleridir. Bunlar bizim tasavvuf kültürümüzde, literatürümüzde 'evtad-ı erbaa' yani dört direk."

Fuat Köprülü'nün ise düşünce dünyasının 20. yüzyıldaki çok önemli temsilcisi olarak, yaşadığı dönemin fikir hayatına yön veren mütebahhir bir ilim adamı olduğunu belirten Bakan Avcı, Köprülü'nün "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" adlı eseriyle Ahmet Yesevi Hazretlerinin tefekkür dünyasında daha iyi tanınmasına hizmet ettiğini anlattı.

Öğrencilere Remzi Oğuz Arık'ın "Coğrafyadan Vatana" isimli kitabını okumalarını tavsiye eden Bakan Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı dönemimde kendisini ziyaret eden bir grup Filistinli öğrencilere 1966 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan İsrailli yazar Shmuel Yosef Agnon'un "Nişanlı" romanını tavsiye ettiğini aktardı.

Burası Bizim Ebedi Vatanımız

Agnon'un İsrailli bir yazar olduğunu, Türk Milli Eğitim Bakanlığının da Filistinli gençlere bunu tavsiye ettiğini kaydeden Bakan Avcı, öğrencilerin önce bunu biraz yadırgadığını söyledi.

Bakan Avcı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Filistinli gençlere İsrailli bir yazarın kitabını tavsiye etmemi sonra açıklayınca anladıklarını gördüm. Tavsiyemin sebebi şuydu. O romanın kahramanı nişanlı genç bir bilim adamı ve botanikçi. Akdeniz yosunları üzerinde çalışıyor. Akdeniz yosunlarını tasnif eden bir projenin yürütücüsü genç bir bilim adamı. Aslında Agnon'un o kahraman üzerinden verdiği mesaj şu: Bu denizin yosunlarını en iyi kim biliyorsa burası onundur. Bunu vermeye çalışıyor. Dolayısıyla ben de o zaman Filistinli gençlere dedim ki, aranızda mutlaka, yoksa da olacak, olmalı. Akdeniz'in yosunlarını çalışan arkadaşlarımız olmalı. 'Akdeniz’in yosunlarını incelemekten ne çıkar' diye düşünmeyeceksiniz. Akdeniz'in yosunlarını kim biliyorsa, Akdeniz onun denizi. Dolasıyla bu ülkenin taşını, toprağını, arkeolojisini, topoğrafyasını, jeolojisini, havasını, suyunu, insanını adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, bilimini, tarihini, edebiyatını bilmek mecburiyetindeyiz. Çünkü bizim başka vatanımız yok. Netameli bir coğrafyadayız ama bugüne kadar bu konuda hamdolsun başarılı olduk, bundan sonrada olacağız inşallah. Burası bizim ebedi vatanımız."

Konuşmaların ardından İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, Bakan Avcı'ya plaket verdi.

(23.02.2017)

 
  • sempozyum (2).jpg
  • sempozyum (3).jpg
  • sempozyum (4).jpg
  • sempozyum (5).jpg
  • sempozyum (6).jpg
  • sempozyum (9).jpg
  • sempozyum (8).jpg
  • sempozyum (7).jpg
  • sempozyum (1).jpg