BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


KÜRT VE TÜRKMEN BU ÜMMETİN BAHADIR İKİ EVLADIDIR

Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu tebrik ziyaretleri kapsamında Kültür Turizm ve Sanat Çalışanları Sendikası (Kültür Memur-Sen) Başkanı Mecit Erdoğan ile Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Başkanı Ali Yalçın’ı makamında kabul etti.

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere 63. Hükümet, Milli Güvenlik Kurulu, askeri ve emniyet kadrolarının milletten gelen vicdani ve derin istek üzerine net olduğunu ve bütün tedbirlerin ona göre alındığını belirten Bakan Topçu, sivil toplum kuruluşlarının kamuoyu üzerindeki etkisine dikkat çekti.

Bizim Savaşımız Aslında Bölücü Terör Örgütünün Görünen Yüzüyle Değil

“Değerli Memur-Sen Genel Başkanımızın ziyaretinden mesai arkadaşlarıyla birlikte çok memnun oldum. Memur-Sen’in tabii ki öncelikli görevlerinden birisi çalışanlarımızın hak ve vecibeleri. Bununla ilgili takdire şayan bir çaba gösterdi. Neticede bir emekli olarak çalışan memurlarla yaptığım istişarelerde görüyorum ki bir büyük kesim bu çalışmalarınızdan memnun. Allah devamını nasip etsin.

Diğer taraftan çok önemli bir sendika olarak ülkemizin önemli hususi meselelerinde de ortaya bir fikir, proje, çaba koymak; bölücü terör ile mücadele noktasındaki görüşünüzü ve çabanızı da takdirle izliyoruz.

Bizim savaşımız aslında bölücü terör örgütünün görünen yüzü ile değil, Malazgirt’te, Kudüs’te, Çanakkale’de, Anafartalar’da kim ile karşı karşıya kaldıysak, bugün karşı karşıya olduğumuz güçler bunlardır. Kürt ve Türkmen kavgası asla ve asla olmamıştır. Malazgirt’te de olmamıştı, Kudüs, Çanakkale ve Anafartalar’da da olmamıştır. Kürt ve Türkmen bu ümmetin bahadır iki evladıdır. Bunlar bir arada olduğu zaman, işte bir Çanakkale olacak, bir Malazgirt ve bir Kudüs olacak korkusudur. Hedef gayet nettir, anlaşılır ve basittir: Yüzyıl evvel medeniyet coğrafyamızı kendi enerji çıkarlarına göre cetvel ile çizenler bugün kendi enerji ihtiyaçlarına göre yeniden belirleme ihtiyacı duymuşlardır. 8-9 yıl evvel yaptıkları bir ziyarette de bunu dünya kamuoyuna da pervasızca ifade etmişlerdir. ‘İşte şu-şu-şu sınırlar arasında ülkelerin sınırları değiştirilecektir!’ diye de beyan etmişlerdir.

Milletimiz bu noktadan hareketle -ben eminim ki- iktidarını, ferasetini tekrar Allah’ın izniyle kullanacaktır. Çünkü bu 63. Hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Kurulu, askerimiz ve emniyetimiz bu noktada milletten gelen vicdani ve derin istek üzerine netleşmiş ve bütün tedbirlerini ona göre almıştır. Sanıyorum ki terörle mücadele ile ilgili bugüne kadarki Cumhuriyet Hükümetlerinin yapabildiklerinin çok çok üzerinde -hem lojistiği ile hem fikri müktesebatıyla hem birikimiyle- kararlılık halindedir.”

Onların İstediği Bir Kürt-Türkmen Savaşıdır

“Bu çerçevede ifade ettiğiniz gibi çok boyutludur bu mesele. Hükümetimiz de zaten bu konuyu ilk Bakanlar Kurulu toplantısında da ele aldı ve bunu iki kutuplu, çok boyutlu olarak inşallah götürecek. Bu boyutunun içerisinde bu sokak hareketleri vb., dış ve iç medya desteği, entelektüel desteği bunlarla ilgili de ciddi mücadeleler olacak inşallah. İşte bu noktada sizin de ifade ettiğiniz gibi STK’larımız milletimizin bu var olan itidalini, hoşgörüsünü, sabrını harekete geçirme noktasında çok önemli görevler ifade eder. Siz bu noktada bir görev üstlenmişsiniz. Ben buradan Kültür ve Turizm Bakanı olarak tüm STK’larımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bu gösterdiğiniz hassasiyet etrafında inşallah daha geniş birliktelikler oluşturulsun. Ve bizim milletimizin refleksleri itidal ve feraset içerisinde olsun.
 
Onların istediği bir Kürt-Türkmen savaşıdır. Şu anda yapılanlar eğer, Allah muhafaza, onların istediği noktaya giderse, ki gider, çünkü kitleleri kontrol etmek, sevk ve idare etmek, geçmişteki tecrübelerime dayanak söylüyorum, asla ve asla mümkün olmayabilir, provokatörler bu tip zeminleri çok incelikle kullanır, kullanılanlar bile farkında olmaz. Bunun bilimsel açıklaması da vardır, sosyologlar bunların üzerinde ciddi şeyler söylemiştir ve hepsi doğrudur.”

Bin Yıldır Çok Yüce Bir Medeniyet Bizi Hep Beraber Yoğurmuştur

“Biz oradan buraya gelen, nafaka peşinde koşan Kürt kardeşimizin çadırını yakıyorsak, bölüyorsak, hangi gerekçeyle olursa olsun bu doğru bir şey değildir. Esnafın dükkanını yakmak doğru bir şey değildir. Sokak hareketlerinde insanlar milli reflekslerini gösterirken birilerinin ekmeğine yağ çalmamalı ve asla şu unutulmamalı; beş milyon hane birbirine kız almış kız vermiş, kanı kanına karışmıştır.

Aynı zamanda bin yıldır çok yüce bir medeniyet bizi hep beraber o kazanda kaynatmış ve yoğurmuştur. Bu bizim sosyal hakikatimizdir. Vatandaşlarımız, insanımız bunu asla ve asla göz ardı etmemelidir. Bizim sosyal hakikatimiz dışarıdakiler gibi değildir. Biz ne bir İran olabiliriz, ne bir Irak olabiliriz, ne bir Suriye olabiliriz. Çünkü biz bu Anadolu coğrafyasını bir ve beraber kullanmışız. Nasıl ki Malazgirt’te bir ve beraberdik, nasıl ki Kudüs’te, nasıl ki Çanakkale’de, Anafartalar’da bir ve beraberdik bundan sonra da beraberiz.

Bu hakikatler göz önünde bulundurulmalıdır. Ben bir kez daha milletimize sabır ve itidal diliyorum. Zaten milletimizin genetiğinde bu vardır, bu oyunlar inşallah boşa çıkacaktır, İnşallah terörle mücadeleden ülkemiz milletiyle birlikte başarılı çıkacaktır. Üzerimize ne düşüyorsa onu yapacağımızı da ifade etmek isterim, arkadaşlarımız da bir çalışma içerisindeler.

Dışarıda bugüne kadar gördüğümüz şudur; bölücü terör, bizim dostumuz olduğunu söyleyenlerin istihbaratları ve medyaları tarafından destekleniyor, halkları, ‘bizim ülkemizin yöneticileri, medyamız Türkiye’de olan meseleye niye böyle bakıyor, nasıl böyle bakıyor’ diye tek taraflı bir bilgi alıyor.
 
Bizim STK’larımız bir araya gelip Avrupa ülkelerindeki basının marifetiyle bölücü terörün gerçek yüzünü, kırk yıldır bölücü terörün arkasında duran güçleri ifşa edecek ilanlar verebiliriz. Biz bu devlet için canımızı vermiş bir milletiz. Ben sanıyorum ki, böylesi bir kampanya oluşturulursa, oradaki basına bizi anlatan, gerçeğimizi anlatan, oradaki tabana, insanlara bu gerçeği ulaştıran ilanlar verebiliriz. Şu anda, buradan çağrıda bulunuyorum; mesela TOBB, Sabancı, Koç, ODTÜ, Hacettepe, İTÜ, Boğaziçi ve bunlar gibi bu toprakların değerleriyle büyüyen üniversitelerimizin bu millete olan vefa borçlarını ödeme günü bugündür. Buradan rektörlerimizi Kültür ve Turizm Bakanı olarak, dışarıda yapılacak basın ilanlarıyla ilgili göreve davet ediyorum, millet adına davet ediyorum, aynı zamanda devlet adına davet ediyorum. Yurtdışında yapılacak ilanlarda da onların desteğini ve yardımlarını bekliyorum.”

Devlet, devletin kurumları, üniversiteler milletimizin mutluluğu ve refahı için vardır, birliği ve beraberliği için vardır.”

Kültür Memur-Sen Başkanı Mecit Erdoğan, Bakan Topçu’yu yeni görevinden dolayı tebrik etti ve başarılar diledi.
 
  • DSC_2275
  • DSC_2274
  • DSC_2267
  • DSC_2265