Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 30. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısı kapsamında gerçekleştirilen Bakanlar Çalışma Oturumuna katıldı.

 

Toplantıda konuklara hitap eden Bakan Ömer Çelik, İSEDAK’ın 30. toplantısının temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Turizm Sektörünün Gelişmesinde Kamu-Özel İşbirliklerinin Rolü’ olarak belirlendiğini aktardı.

 

 

 

“Öncelikle, Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen İSEDAK 30. Bakanlar Toplantısı’nda siz değerli Bakanlar ve delegelerle bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti dile getirmek ve İSEDAK Koordinasyon Ofisi’ne ve Kalkınma Bakanı’na 30. yıl dönümünde düzenlenen bu kıymetli organizasyon için teşekkürlerimi sunmak isterim.

 

Bu yıl İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin 30. toplantısının teması ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Turizm Sektörünün Gelişmesinde Kamu-Özel İşbirliklerinin Rolü’ olarak belirlenmiştir.  Bu kapsamda, Türkiye’nin turizmde aldığı mesafeye ilişkin bilgileri ve gelişmeleri siz değerli temsilcilerle paylaşmak isterim.

 

İstikrarlı şekilde büyüyen dünya turizmi, olumlu sosyal ve kültürel etkilerinin yanı sıra ülkelerin ekonomik sorunlarına çözüm sunan ve kalkınmayı destekleyen önemli sektörlerden birisidir.

 

Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2013 yılında dünyadaki toplam turist sayısı 1 milyar 87 milyon kişiye ulaşmıştır. Tahminlere göre 2030 yılında bu sayı 1 milyar 800 milyon kişiye ulaşacaktır.

 

Türkiye, 1980’li yıllarda başlattığı atılım ve son yıllarda yakaladığı istikrar ile dünya turizmindeki yerini sağlamlaştırmıştır. Eşsiz doğal güzelliklere, köklü bir tarihe, zengin kültürel değerlere ve İstanbul, Antalya gibi dünyaca ünlü destinasyonlara sahip olan Türkiye, dünya turizminin önemli oyuncularından birisi olmuş ve gerek nitelikli iş gücü gerekse tesis ve hizmet kalitesiyle uluslararası bir marka haline gelmiştir.

 

Türkiye, turizm sektörüne yönelik geliştirdiği teşvik sistemi ile kamu ve özel sektör işbirliğinde gerçekleştirilen yatırımlarla, turizm alanında tüm dünyada hayranlık uyandıran bir gelişme göstermiştir.

 

Bu atılım neticesinde, 2002 yılında turist sayısı bakımından dünyada 17. sırada yer alan Türkiye, 2013 yılında 37,8 milyon turist ile 6. sırada bulunmaktadır.

 

Türkiye’nin turizm gelirleri de ziyaretçi sayısına paralel olarak son dönemde hızla artmış ve 2002 yılında 12,4 milyar dolar olan turizm geliri, 2013 yılında 32,3 milyar dolara ulaşmıştır.

 

Yapılan yatırımlar, mevzuattaki gelişmeler ve stratejik çalışmalar neticesinde, sektörün kilit unsurlarından seyahat acentelerinin sayısı 2002 yılında 4.344 iken 2014 yılı Ekim ayı itibarıyla 7.949’a yükselmiştir.

 

Aynı şekilde nitelikli tesis ve yatak kapasitesinde de büyük oranda artış kaydedilmiştir. Turizm İşletmesi Belgeli tesislerdeki yatak sayısı 2002 yılında 396.148 iken yeni yatırımlarla 2013 yılında yatak sayısı 749.299’a, Turizm Yatırım Belgeli tesislerde yatak sayısı 2002 yılında 222.876 iken 2013 yılında 301.862’ye yükselmiştir.

 

Uygulanan teşvik politikalarına ve altyapı yatırımlarına paralel olarak turizmde yaşanan gelişmelerde Bakanlığımızca koruma-kullanma dengesi her zaman gözetilmiştir. Yürütülen çalışmalar neticesinde, çevre yönetimi ve çevre duyarlılığında önemli bir gösterge olan mavi bayraklı plaj sayısında kayda değer bir artış gözlenmiştir.

 

Türkiye’nin 2002 yılında 127 olan mavi bayraklı plaj sayısı, 2014 yılında 397’ye yükselmiş ve Türkiye, mavi bayraklı plaj sayısında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yerini almıştır.

 

Öte yandan, 2008 yılında yürürlüğe giren Yeşil Yıldız Projesi ile Bakanlık belgeli konaklama tesislerinin çevreye duyarlılıklarının artırılması hedeflenmiştir. Turizm sektörünün yüksek ilgi gösterdiği proje kapsamında, Ekim 2014 dönemi itibariyle 160 adet tesis, Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi almaya hak kazanmıştır.

 

Bakanlığımızca, turizmin en önemli unsurlarından birisi olan nitelikli işgücünün oluşturulmasına azami önem verilmiş, düzenlenen kapsamlı mesleki eğitim programları ile sektörün ihtiyaçları doğrultusunda eleman yetiştirilmesine katkı sağlanmıştır.

 

2002 yılında 8.483 olan turist rehberi sayısı, 2014 yılı itibarıyla Bakanlık gözetiminde Turist Rehberleri Birliği (TUREB) tarafından düzenlenen sertifika programları neticesinde 9.739’a ulaşmıştır.”

 

 

 

“Türkiye, Dünya Miras Alanlarının korunması ve yönetimi konusunda da son yıllarda büyük bir deneyim kazanmıştır. Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki kültürel ve doğal varlık sayısı 2014 yılında, Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) ve Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı’nın eklenmesiyle 13’e yükselmiştir.

 

Müze ziyaretçi sayısı 2002 yılında 7.400.000’e, 2013 yılında ise 4 kat artışla 29.500.000’e ulaşmıştır. 2014 yılının ilk 8 ayında ise 20.000.000’u geçmiştir.

 

Bakanlığımızca sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde müze ve ören yerlerine ilgiyi arttırmak amacı ile Bakanlığımıza bağlı 300’ü aşkın müze ve ören yerine 1 yıl süre ile ücretsiz giriş imkânı ve müze mağazalarında geçerli çeşitli avantajlar sağlayan Müzekart 2008 yılında hizmete sunulmuştur.

 

Müze ve ören yerlerinde Bakanlığımızca özel sektör tarafından işletilmesi uygun görülen hediyelik eşya mağazaları ve yeme-içme tesisleri, yerli ve yabancı turistlerin daha kaliteli ve uzun zaman geçirmesini ve turizm gelirlerinin artmasını sağlamıştır.

 

Bu uygulama kültür-turizm alanında kamu-özel sektör işbirliği açısından iyi bir örnek teşkil etmiştir.”

 

 

“Turizmde elde edilen başarılı sonuçların sürdürülebilmesini ve bu başarının daha ileriye taşınabilmesini teminen Bakanlığımızca, halkla ilişkiler faaliyetlerini ve deneyimsel medya uygulamalarını kapsayan bir yaklaşım ile tanıtma çalışmalarına ivme verilmiştir.

 

Bakanlığımızın yeni tanıtım stratejisinde, günümüzdeki teknolojik ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zaman ve mekân sınırlamasının olmadığı, her gün daha fazla insanın etkileşim içine girdiği sosyal medyaya da ayrı bir önem verilmiştir.

 

Kamu-özel işbirliklerinin artırılmasına yönelik politikalar, sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsuru olan turizm sektörünün güçlendirilmesinde etkili bir rol oynamaktadır.

 

Bu politikalar, turizmin geliştirilmesi için bütüncül bir yaklaşım ve yönetim prensibini benimsemekte ve böylece sektörde yer alan tüm paydaşların yetki ve sorumluluklarını demokratik olarak belirlemektedir.

 

Turizmde rekabet gücü, stratejik planlama ve gelişme, küresel eğilimleri yakalayabilme, katılımı ve yaratıcılığı artırarak devletin yükünü hafifletme bu işbirliğinin bariz göstergeleridir.

 

Güçlü ve sivil girişimler aktif bir biçimde ekonomik ve sosyal boyutu olan turizm sektörüne öncülük etmelidir.

 

Küresel ölçekteki gelişmeler, sektörleri yakın işbirliğine zorlamakta ve karar alma mekanizmalarında ulusal, bölgesel ve yerel seviyede örgütlere yer verilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu aşamada kamunun görevi, bu işbirliklerinin kurulmasını sağlayacak teşvik, yönlendirme ve diyalog ortamını tesis etmektir.

 

Teması ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Turizm Sektörünün Gelişmesinde Kamu-Özel İşbirliklerinin Rolü’ olan bu toplantıda Türkiye’nin deneyimini paylaşmak amacı ile hazırladığımız ve bilginize sunduğumuz ‘Ülke Raporu’ turizmde Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığının faaliyet alanıyla ilgili güncel bilgilere yer verilmesi bakımından önemli bir dokümandır.

 

Bu nitelikleri itibari ile İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin turizm alanında geliştirecekleri politikalar için yararlı bir kaynak olmasını temenni ediyorum.

 

İlginiz için teşekkürlerimi sunuyorum.”