BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


9. MİLLETLERARASI TÜRK HALK KÜLTÜRÜ KONGRESİ BAŞLADI

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: “Yerli ve milli kültür derken anlatmak istediğimiz Anadolu toprakları içerisindeki sadece bir tek kültür değil bu coğrafyada var olan bütün kültürel zenginliğe sahip olmaktır. Burada Ashab-ı Kehf de var Aziz Nikola da var, Troya da var, Helenistik Dönem de var, Bizans da var, Selçuklu da var, Osmanlı da var."

Bakan Kurtulmuş: “Batı kültürünün kökleri de bu coğrafyadadır, Doğu kültürünün kökleri de bu coğrafyadadır. Biz kültürleri şuralı buralı diye ayırmadan ama kendi milli kültürümüzün tamamını kuşatarak yolumuza devam ederiz. Asla maddi olarak güçlü olan bir başka medeniyetin kültürünü bizim kültürümüzden üstün, bizden daha güçlü olarak kabul etmeyiz.”

Bakan Kurtulmuş: “Milli kültürel bağımsızlıktan kastettiğimiz zihni kamaşmadan, zihninde kültürel kodlarını değiştirmeden, kendi topraklarının, kendi ülkesinin, kendi milletinin kültürel zenginliğine sahip olmak ve burada bağımsız bir ruha sahip olmaktır.”


Ordu’da gerçekleştirilen 9. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un da katıldığı açılış programıyla başladı.

Bakan Kurtulmuş, Kongrenin açılış toplantısında yaptığı konuşmada, Anadolu’nun kültürel geçmişine ve zenginliğine vurgu yaptı.

Anadolu’nun kültürel açıdan fevkalade büyük bir çeşitliğe sahip olduğunu belirten Bakan Kurtulmuş, “Neresine bakarsanız bakın kainat kitabının en zengin, bereketli toprakları burasıdır. Büyük bir zenginliğe sahibiz ve bu zenginlik her alanda bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bunlardan birisi de bu zenginliği sonraki nesillere, koruyarak, devam ettirerek aktarma zorunluluğudur.” dedi.

“Bir tarafımızda Ashab-ı Kehf, bir tarafımızda Meryem Ana var” diyen Bakan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bu topraklar 24 büyük medeniyete ev sahipliği yapmış. Troya’dan başlamış Osmanlı’ya kadar büyük bir medeniyet. Her medeniyetten geriye sadece kalıntılar değil yaşayan kültürün içerisine nakşedilmiş olan gelenekler korunmuş ve bugüne kadar gelmiş. Orta Asya’dan getirdiğimiz, Mezopotamya’dan, Yakın Doğu’dan gelen, Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan gelen ve Anadolu’da var olan kültür hep beraber yoğrulmuş ve bugün Türk kültürü dediğimiz bu zengin son derece çeşitli kültürel zenginlik ortaya çıkmış.”

Bakan Kurtulmuş, Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde UNESCO Yürütme Kurulu Üyeliğine seçildiğini hatırlattı ve şöyle devam etti:

“Bu büyük bir başarıdır. UNESCO gibi uluslararası bir platformda var olmak, söz sahibi olmak önemlidir ama daha da önemlisi şu; birileri Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor, siyaseten yalnızlaştırmaya hatta uluslararası alandan izole etmeye gayret ediyor. Yalnızlaşmayacağız, Türkiye’nin yanlızlaştırılmasına müsade etmeyeceğiz, bütün uluslararası platformlarda gücümüzü arttırarak varlığımızı sürdüreceğiz.” 

“Batı Kültürünün de Doğu Kültürünün de Kökleri Bu Coğrafyada”

Türkiye’nin iki asırdır kültürel bağımsızlık mücadelesi verdiğini aktaran Bakan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Bizim yerli ve milli kültür derken anlatmak istediğimiz Anadolu toprakları içerisindeki sadece bir tek kültür değil, bu coğrafyada var olan bütün kültürel zenginliğe sahip olmaktır. Burada Ashab-ı Kehf de var, Aziz Nikola da var, Troya da var, Helenistik Dönem de var, Bizans da var, Selçuklu da Osmanlı da var. Batı kültürünün kökleri de bu coğrafyadadır, Doğu kültürünün kökleri de bu coğrafyadadır. Biz kültürleri şuralı buralı diye ayırmadan ama kendi milli kültürümüzün tamamını kuşatarak yolumuza devam ederiz. Ama asla şu anda maddi olarak güçlü olan bir başka medeniyetin kültürünü bizim kültürümüzden üstün, bizden daha güçlü olarak kabul etmeyiz. Dolayısıyla milli kültürel bağımsızlıktan kastettiğimiz zihni kamaşmadan, zihninde kültürel kodlarını değiştirmeden kendi topraklarının, kendi ülkesinin, kendi milletinin kültürel zenginliğine sahip olmak ve burada bağımsız bir ruha sahip olmaktır. Bütün bu bağımsızlıktan kastettiğim kapıları kapatıp sadece kendi içimize dönmek değil kendi gücümüzün kıymetini bilmek ve kendi gücümüz üzerinde, kendi ayaklarımız üzerinde yükselebilmektir.” 

Bakan Kurtulmuş, konuşmaların ardından Kongre için sunulan bildirileri değerlendiren bilim kurulu üyelerine plaket takdim etti ardından da Kongre kapsamında hazırlanan geleneksel el sanatları sergisini gezdi ve ebru yaptı.

Kongre Boyunca 205 Bildiri Sunulacak

Ulusal ve uluslararası sosyal bilimler camiasında önemli bir yeri olan Kongre için “halk edebiyatı”, “müzik, oyun ve eğlence”, “gelenek-görenek ve inançlar”, “maddi kültür ve genel konular” ile “somut olmayan kültürel mirasın korunması” alt başlıklarında yurt içi ve yurt dışından toplam 396 bildiri başvurusu yapıldı. Bildiriler, akademisyenler ile konuyla ilgili uzmanlardan oluşan bilim kurulunca değerlendirildi ve 205 bildiri kabul edildi.

Türk halk kültürü araştırmalarına dair verilerin ilgili bilim dallarının  yöntemleriyle ve disiplinler arası yaklaşımlarla derli toplu olarak ele alınmasına, bir arada tartışılmasına olanak sağlaması bakımından önemli bir işlevi yerine getiren Kongreye,  Azerbaycan, Çin, Filistin, Gürcistan, Hindistan, Irak, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Kırım, Kosova, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Rusya, Sırbistan ve Türkmenistan’dan bilim insanları katılıyor.

Bakanlığın, Türk halk kültürü ürünlerinin araştırılması, derlenmesi, arşivlenmesi ve çeşitli bilimsel faaliyetler aracılığıyla değerlendirilmesi adına yürüttüğü çalışmaların en önemlilerinden biri olan Kongre, halk kültürü alanında yaşanan son gelişmeler ile araştırmalara dair verileri bir arada tartışmaya olanak sağlayacak.
(20.11.2017)

  • kongre (10).jpeg
  • kongre (11).jpeg
  • kongre (12).jpeg
  • kongre (2).jpeg
  • kongre (3).jpeg
  • kongre (4).jpeg
  • kongre (5).jpeg
  • kongre (6).jpeg
  • kongre (8).jpeg
  • kongre (9).jpeg